Süre
: 12/10/2013
akşamı gidiş, 20/10/2013 akşamı geliş. Toplam 8 gün.
Vize
: Yok.
Uçakta İngilizce form dağıtıyorlar. Pasaport bilgileri, kalacağın yerin adresi
ve telefonu isteniyor. Uçaktan inince pasaport kontrolünde o formu ve pasaportu
ver. Nerede kalacağın formda yazdığı halde tekrar soruyorlar.
Zorunlu Seyahat-Sağlık Sigortası : Yok.
Yurtdışı çıkış harcı : Herhangi bir bankaya yatırabilir.
Havaalanında uğraşmamak için bankaya git, az sıra bekle. 15 TL.
Uçak : Asiana Airlines (Star Alliance üyesi,
şarampol turizm değil) ile direk uçuş 550 Euro. Gidiş 10, dönüş 12 saat.
Saat : İstanbul ile Seoul arasında 6 saat fark
var.
Telefon : Turkcell ile her yeri ara,
internete gir, ne halin varsa gör. Samsung ve LG telefonlar havaalanına iner
inmez otomatik güncelleme alıyor ve Kore’nin Wi-Fi ağına bağlanıyor. Apple
maalesef çalışmıyor. En azından benim gördüğüm 3 arkadaşınki çalışmadı. Ne 2G
ne SMS, telefonlar kendini uçak moduna aldı. Apple olan yanına Nokia 3310
alsın, biz öyle çözdük.
İklim : Ilıman. Akşamları serin olabiliyor,
eşofman almakta yarar var.
Para : 1000 WON = 0.9 $ = 2 TL. Exchange için
dolar götür, elinde won kalırsa dönüşte havaalanında Euro yaptır. Türkiye’den
giden inşaat işçileri 1500 $ maaş alıyor. Çok pahalı bir ülke.
Dil : Korece. İngilizce yok denecek kadar az. Tarzanca ile anlaşıyorsun.
Dil : Korece. İngilizce yok denecek kadar az. Tarzanca ile anlaşıyorsun.
Yeme-içme
: Aç
kalacaksın. Yemekleri soya yağından yapıyorlar, yanına bile yaklaşamıyorsun.
Pizzacı, hamburgerci, kedici, ne varsa saldır. Yerel yemeklerden bir tek ‘Kimchi’
denen pilavlı turşulu bir yemek yiyebildim.
Güvenlik
: Çok
güvenli bir ülke. Aşırı derece saygılılar.
Toplam harcama : Evden çıkarken yanıma 750 euro aldım. Eve
geldiğimde 150 euro çıktı. Kore’de kişisel harcamalar, karı-kız, yeme-içme,
konaklama dahil 600 euro yemişim. Yani toplam 550 euro (uçak) + 600 euro (kore)
= 1150 euro.
Seoul :
Havaalanı servisleri var. Şehir merkezine 20 TL (Bol sıfırlı
won yazdırma bana, yukarı yazdık oranı, çevir bi zahmet). 2 kişi geceliği 100
TL olan bir hostelde kaldık (Çift katlı ranza). Yani kişi başı 50 TL, kahvaltı
dahil. Kahvaltıyı kesinlikle hostelde yap, çünkü tüm gün fastfood haricinde aç
kalacaksın. Hongkik Üniversitesi civarında hostel bul.
Merkezde güzel pizzacı ve burger mekanları var. Et çok
pahalı. Ülkede sadece 4 tane et çiftliği var, hepsi de kuzeyde. Ülke tamamen
deniz ürünü ve tavuk yiyor. Fakat tavuğu yağından dolayı yiyemedim. Kızartılmış
deniz ürünleri de yenebilir. Soju’yu gazoz sanıp da kafaya dikme, bildiğin
votka. Meyve suyuna karıştır.
Bir de ‘Paris Baguette’ diye fırın zinciri var. Kurabiyeleri
filan güzel. Yol üstünde bulursan doldur çantayı. Tek sorun ekmek. Memlekette
ekmek yok! Marketten ekmek istiyorsun, adam ekmek veriyor, eyvallah, ama
şekerli! Şekeri çok seviyorlar. Tavukları tatlı, ekmekleri tatlı, fırınları
sırf tatlı. Tuzlu damağımıza hiç uymuyor, bir süre sonra bayıyor tabii.
Birçok yerde ‘tourist information’ var. Harita beleş. Git
al, bul gezeceğin yerleri.
Yerin altı komple metro, her yere metro var. Havaalanından
da metro var da ‘Havaş’ kolayıma geldi, ona biniverdim. Metro ucuzdu gerçi,
unuttum kaç won olduğunu. Havaalanından merkez 8 TL idi. Metro haritası da al
tourist information’dan.
Gece merkezde, çarşının bitiminde mükemmel bir karaoke bar
var. Tüm Seoul’u yukarıdan gören ve camdan oluşan odalarda 4 kişi rahatlıkla
şarkı söyleyebilir. Çarşıdan geçenler aşağıdan seni izliyorlar. Benim gibi
karaoke hastası biri için bulunmaz nimet.
Parayı bankalarda bozduruyoruz, exchange ofisleri yok.
Bankalar saat 09:00’da açılıyor. Otellerin lobileri de bozuyor ama komisyon
alıyorlar tabii.
Unutmadan, mutlaka Seoul Lunapark’ına git. Şehir dışında,
itin öldüğü yerde. Belli otellerin önünden servis kalkıyor, 10 TL. Lobiye sorup
bilgi alabilirsin. Giriş 100 TL. Tüm gün binebilirsin, bizim Vialand gibi. Roller
Coaster, dünyadaki en hızlı 4. İndiğimde elim ayağım titriyordu.
Gyeongju :
Seoul KTX (hızlı
tren) istasyonuna git. Adamlar dünyada 3. Saatte 472 km/h’I gördüm. Dağlar
otoyol levhası gibi geçiyordu. Orda bizim akbil makinaları gibi makinalar var.
Ordan bilet al, 80 TL. 2 saatte Gyeongju’dasın. ‘Ne biçim memleket lan bura!?’
deme. Ölü bir şehir. Güney Kore’nin Kore Savaşı’ndan önceki başkenti.
Tapınaklar ve saraylar şehri. 2 gün yeter. Merkezde hiçbir şey yok. Akşam 8’de
dükkanlar kapanıyor, çarşı gece ölü. Emekli şehri. Mümkünse 50 TL civarı
turistik yerlere yakın hostelde kal. 1 gündüz Bulguksa Sarayı tarafını gez, 1
gündüz de tapınaklar tarafını gez, bitti. Dolanma boşuna. Atla yine KTX’e,
Busan’a git.
Not : Tourist
information yok, alacaktın haritayı Seoul’de, geçti. Aç telefondan City Maps
2Go uygulamasını, oradan bak.
Busan :
Candır! Bizim
Antalya’nın upgrade edilmiş versiyonunu düşün. Kore’de en sevdiğim şehir. Sahile
yakın yerde hostel bul. LG, Samsung, Kia filan hep bu şehirde. Akvaryum’u gör,
çok büyük. Çok büyük balık pazarı filan var, gez oraları hep. Akşamları
sahildeki çarşıda takıl. Hem karnın doyar, hem de ordan hemen bar, diskolara
akarsın. Underground diskoları meşhur. Sahilde de takılabilirsin. Gençler elde
bira kumsala oturup şarkı filan söylüyorlar. Ayağın okyanus suyuna değsin az.
NOTLAR :
Aç kalacaksın,
hazır ol. Miden Ümraniye çöplüğü gibiyse ne olsa yersin zaten.
Köpek eti
bulabilmen için bayaa uğraşman gerekiyor. Ama azmet, bulursun. Öyykk deme, tadı
güzel, yenebilir, dene. El kadar etin 100 TL olduğunu görünce kedi-köpek
demiyorsun zaten.
İnsanları çok
kibar ve saygılı. Kızlar sürekli fotoğraf çektirmek isteyecek.
Ülkede baz
istasyonu görmedim. Komple fiber olması lazım. Telefon canavar gibi çekiyor
zaten.
Erkekleri tüysüz.
Hamam oğlanı gibi. Kızları söylemiyorum zaten, Asyalı.
Kız demişken… Erkeklerin
merakı için, Busan’da saati 120 TL. Pahalı. 1.75-1.80 civarı boyları var
genelde o işi yapanların. Ladyboy değil, korkma J
Mümkün oldukça
yürü veya metro kullan. Gezilecek yerler birbirine yakın zaten. Taksi fazla
kullanma, pahalı.
‘Burası
elektroniğin merkezi, elektronik eşya alalım!’ gibi ütopik bir düşünceye girme.
Asya’nın en pahalı 2. Ülkesi (1. Japonya). Fiyatlar uçuk. 2013 yılında ben
Samsung S3’ümü 1250’ye almıştım, orda 1800 TL idi. Apple satmıyorlar, bulursan
da Samsung’tan daha ucuz (evet, çok garip). Ne varsa yine Sirkeci’de var.
Pahalı bir ülke. En
basitinden Sirkeci-Doğubank’tan bir telefon kılıfını kaça alırsın? 10-15 di mi?
Hazır ol, aynı kılıf Güney Kore’de 120 TL! Adama ‘Do you know Doğubank?’ dedim
çıktım. O yüzden hiç hediyelik eşya olayına girme. Karnını doyur yeter.
Seoul genel
olarak Japonya’nın aynısıymış. Daha önce Japonya’ya giden arkadaşlar dedi.
Newyork gibi diyenler de oldu. Uzun uzun binalar, her yer anime, alışveriş
merkezi filan. Kalabalık bir şehir.
Gyeongju zaten
kör itin öldüğü yer. İn cin top. Tapınakları gör, kaç.
Busan iyidir
Busan. Mis mis…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder